Sex Hikayeleri

2 yıl önce - Admin Ekledi - 1650 Kez Okundu

Meğer Karımı Gözüne Kestirmiş

Meğer Karımı Gözüne Kestirmiş

Mutaassıp bir çevrede yaşayan bir insanım. Evliyim, monoton bir hayatım var. En iyi ve çocukluk arkadaşım Nizamettin’le çok uzun zaman sonra tekrar bir araya gelmiştik. Nizamettin, boşanmış, yalnız yaşayan, 40’lı yaşlarda, hayatı dolu dolu yaşayan değişik bir tipti. Bizim hayat görüşümüze ters bir hayatı vardı.

Bizim evde oturmuş, eski günleri yad etmeye başlamıştık. Karım bizim yanımızda çok fazla zaman geçirmiyordu. Fakat birkaç kez Nizamettin’in bakışlarını karımın üzerinde yakaladım. Karım, 34 yaşında, çok güzel olmasa da, balıketli, tipik Anadolu kadınıydı. Her zaman kapalı tesettürlü bir kadındı. İlk başlarda biraz şaşırmış ve kızmıştım. Normal şartlarda evimize çok fazla misafir gelmezdi. Bu duruma çok alışık değildik, hem karım hem ben. Mutaassıp derken öyle çokta sofi değilim, arada sırada içiyorum. Arada sırada kaçamak yapmak istiyorum, ama şartlar buna müsait olmuyor.

Nizamettin’le o akşam içiyorduk. Karım tam tutucudur, bize biraz da kızgınlıkla bakıyordu. Zaman ilerleyip kafalarımız iyi olmaya başlamıştı. Eski muhabbetlerin biri açılıp bir kapanıyordu. Nizamettin bir ara tuvalete kalktığında, karım sinirli bir şekilde yanıma geldi ve “Ne oluyor? Kim bu adam? Neden geldi? Niye içiyorsunuz? Ne zaman gidecek?” diye soru yağmuruna tuttu. Karımı susturmaya çalışıyordum, ama nafile. Ortamdan, belki de Nizamettin’den rahatsız olmuştu.

Aradan neredeyse 10 dakika geçmiş, Nizamettin henüz tuvaletten gelmemişti. Karım söylene söylene çıkarken, Nizamettin salona girdi. Salondan çıkmakta olan karıma arkasından bakarak, “Yengeyi kızdırdık Bekir, sopa yemeyelim!” dedi. “Sen ona aldırma, pek alışık değil böyle şeylere!” dedim. Masaya otururken dikkatimi çeken bir şey oldu. Nizamettin’in önü şişkin duruyordu, ama farklı bir şişkinlikti bu. Siki kalkık değildi, cebine bir şey koyulmuş gibi önünde bir kabarıklık vardı. Pek önemsemedim o anda. Karımın limon satan suratından sonra biz de daha fazla oturmadık zaten. Nizamettin evine gitti.

Yatağa yatmış karımın gelmesini bekliyordum. Karım elinde küçük bir poşetle geldi. Poşeti yatağın altına bırakıp, sinirli bir şekilde yatağa girdi. Susmak bilmiyordu. “Yeter artık, uyusak. Sabah erken kalkacağım!” dedim. Karım, “Bak bir şey anlatacağım, iyi dinle, tamam mı?” dedi. “Anlat, başımı şişirdin zaten yeterince!” dedim. Karım, “Senin bu arkadaşın, Nizamettin midir nedir, her ne boksa, hem hırsız hem de sapık!” dedi. “Ne diyorsun sen be?” dedim. Karım, “Öyle işte, dediğim gibi, hem sapık hemi de hırsız!” dedi. Şaşırmış gözlerim açılmış yatakta doğrulmuştum. “Anlatsana, sen ne diyorsun?” dedim.

Karım, “Akşam çamaşır yıkadım, biliyorsun. Bir tane külodum, bir tanede eşarbım kayıp! Makineden yıkanmışları çıkardım, sepete koydum, asacaktım, o ara bu adam tuvalete girdi. Sonra makineye yeniden kirlileri dolduruyordum ki, kırmızı eşarp yok! Ama eminim ben, yıkayacaktım, kirli sepetine koymuştum. Sonra sepetin dibine sıkıştırılmış siyah saten eşarbımı gördüm, içinde de beyaz külodum. Senin bu arkadaşın şey yapmış… 31 çekmiş ve külodumla eşarbıma boşalmış. Sen inanmazsın diye yıkamadım, aha burada, poşetin içinde!” diye yerden aldığı poşeti bana gösterdi. Şok bir haldeydim, en yakın arkadaşım benim evimde 31 çekmiş ve karımın en mahrem giysilerine boşalmıştı. Ne yapacaktım şimdi?

Karım konuşmasında devam ediyordu. “Sonra yıkanmışları asarken farkettim, kırmızı külodum yok! Anladın mı ben niye bu kadar kızgınım! O an tatsızlık çıkmasın diye bir şey demedim, önce seninle konuşayım dedim, ne yapacağız Bekir?” dedi. Aynı soruyu ben de kendime sorarken karımla göz göze geldik. Sikim kalkmaya başlamıştı. Başında beyaz tülbendi ve üzerinde de beyaz tek parça geceliği vardı. Geceliğin altından büyük göğüsleri görünüyordu. Sutyen giymemişti. Ellerimi geceliğin üzerinden göğüslerine koydum. “Hele bir sabah olsun!” deyip dudaklarına yumuldum. Boynunu, boğazını, yanaklarını öpüyor, yalıyor, kokluyordum. Karım da şaşırmış, ama kendini bana teslim etmişti. Ellerimi de vücudunda gezdiriyordum.

Elimi geceliğinin içinden sokup kalçalarını avuçladım. Etli kalçalarına dokunan elim onu biraz ürpertti sanırım. Kalçaları pürüzsüzdü. Karım herzaman bakımlı bir kadındı. Götünü okşamaya başladım. Göt yanaklarını sıkıyor, yoğuruyordum. Elimi amına atınca, “Iııhhh!” diye bir ses çıkardı. Amını okşamaya başladım. Amı tertemiz ve kılsızdı. “Ağda mı yaptın?” diye sorunca, “Bu sabah temizledim!” dedi. Am dudakları etli ve büyüktü. Onları parmak uçlarımla sıkıyordum. Amının içine orta parmağımı sokup çıkarmaya başladım. Karım amının sulandığını hissettim. Amının içinde parmağım ve elim su içinde kalmıştı. Diğer elimi de geceliğinin yakasından içeri soktum ve sutyensiz memelerini avuçlayıp sıkmaya başladım. Geceliğinin yakasını aşağı sıyırarak memelerini çıkardım. Memeleri büyük ve dolgundu. Meme uçlarını sıkıyor, dudaklarımla emiyordum. Ben küçük küçük ısırıklar atarken, karımın hafif hafif inlediğini duyuyordum.

Artık dayanacak halim kalmamıştı, “Bacaklarını aç!” dedim sessizce. Karım belini havaya kaldırıp geceliğini yukarı sıyırdı. Ben de doğrulup açık bacaklarının arasında yerimi aldım. Karım altımda geceliği beline kadar sıyrılmış ve bacakları iki yana açık bir şekilde yarağıma bakıyordu o esnada. Yarağım kazık gibi olmuş ve havaya doğru tüm haşmetiyle kalkmıştı. “Bekir sana ne oldu böyle?” dedi. “Ne yapacaksın, ne olduysa oldu!” dedim. Dizlerimin üzerinde eğildim. Derken yarağımın kafası yavaş yavaş amından içeri doğru girmeye başlamıştı. Bu sırada karımdan, “Iığğhh!” diye hafif bir inleme geldi. Yarağım amına girdikten sonra, önce yavaş yavaş içinde gidip gelmeye başladım. Ayaklarımla yataktan destek almış, karımı misyoner pozisyonunda sikiyordum.

Karımdan hiç ses çıkmıyor, kollarını iki yanına uzatmış, öylece yatıyordu altımda. Yüzünü, yanaklarını, dudaklarını öpüyordum. Başında beyaz eşarbı olduğu halde saçlarından hafif bir parfüm kokusu geliyordu. Memelerini emiyor, uçlarını hafif hafif ısırıyordum. Daha sonra hızlanmaya ve daha çok sokmaya başladım. karımın üzerinde gidip gelip, zevkten iniltiler çıkarırken, o sadece altımda yatıyordu. Karyola gıcırdamaya başlamıştı. Amının içi kaygan ve sıcaktı.

Kafamda sorular vardı. Nizamettin karımı sikmek mi istiyordu? Neden karımın külot ve eşarbına boşalmıştı? Ve şimdi çaldığı eşarp ve külotla evinde oturmuş karımı düşünerek 31 mi çekiyordu? Bunları düşünürken daha da hızlanmıştım ve şimdi karyola gacır gucur sesler çıkarıyordu.

Sonra karımın amından çıktım. Onu belinden tutup biraz daha geriye kaydırdım. Bacaklarını kaldırıp havaya dikince amı belirdi. Elimle yarağımı amına hizaladım ve yavaş yavaş tekrar içine girdim. İki yana açtığım bacaklarını omzuma koydum ve bu şekilde daha şiddetle sikmeye başladım. Yarak darbelerimle karımın vücudu altımda sallanıyordu. Karımdan yavaş yavaş, “Aah, aah!” diye sesler gelmeye başlamıştı. Yatağın çıkardığı sesler daha şiddetliydi bu sefer. Yukarıda annemle babamın yatak odası vardı. Onların yataktan çıkan sesleri duyuyor olabileceklerini düşündüm.

Bu kez bacaklarını tekrar ayırdım ve “Bacaklarını iyice ayır, tut onları!” dedim. karım dediğimi yaparak bacaklarını iki yana iyice açtı ve alttan kalçalarını tuttu. Yatak başından tutarak güç aldım ve var gücümle öne doğru bastırınca, yarağımın taşaklarıma kadar amına girdiğini sezdim. Karımdan çığlık atar gibi, “Ahhh!” sesleri gelmeye başlamıştı. Yatak başından aldığım güçle hayvan gibi sikiyordum karımı. Memeleri sağa sola, ileri geri sallanıp duruyordu. İnanılmaz zevk alıyordum. Her seferinde daha büyük bir güçle amına soktukça, karımdan sadece şiddetli, “Ahh!” sesleri geliyordu.

Odanın içi, yatağın gıcırdaması, karımın, “Aah, aah!” sesleri, taşaklarım kasıklarına çarptıkça çıkan ‘Şlap şlap!’ sesleri ile dolmuştu. Boşalmaya niyetim yoktu. Karımı hayvan gibi sikerken altımda iki büklüm olmuştu. Amından çıktım ve bir şey demesine fırsat vermeden yüz üstü çevirdim. Dizlerinin üzerinde doğrulmasını istedim. Elleriyle yatak başından tutarak destek aldı ve dizlerinin üzerinde domaldı.

Arkasında yerimi aldım. Göt yanaklarını iki yana iyice açınca bir çukur gibi duran göt deliği belirdi. Başparmağımla deliğine bastırdım. Parmağım vıcık vıcık ter içinde kaldı. Başını ve belini iyice eğmesini söyledim. Bacaklarını ayırdım. Yarağımı tekrar amına soktum. Belinden sıkıca tuttum ve gittikçe hızlanmaya başladım. Karım yine, “Ahh, ahh!” sesleri çıkarmaya başlamış, yatak da az önceki gibi sallanmaya ve gıcırdamaya başlamıştı. Kalçalarına çarpan kasıklarımdan çıkan sesler odanın içinde yankılanıyordu. Karım yatak başından sıkıca tutmuş, acı içinde inlerken, ben boşalacağımı anladım.

Daha hızlı ve daha sert sikmeye başladım. Karım aldığı yarak darbeleriyle, “Imm, ahh, ohhh, ığhh!” diye inlerken elimi başındaki beyaz eşarba attım. Ve sertçe eşarbı çektim, saçları ortaya çıkmıştı. Bir elimle belini tutmuş, diğer elimle de tuttuğum beyaz şifon eşarbı burnuma götürdüm ve kokusunu içime çekmeye başladım. Boşalmama birkaç saniye kalmışken daha hızlı ve daha sert pompalamaya başladım. Tam boşalacağım sırada karımın amından çıkıp eşarbı sikime sardım ve sonunda zevk dalgası tüm vücudumu sardı. Elektrik çarpmış gibi oldum. Tüm döllerimi karımın beyaz şifon eşarbına akıttım. İnanılmaz bir zevk almıştım. Eşarp ile yarağımı iyice sildim.

Karım yatakta uzanmıştı, dağılmış bir haldeydi. Ter içinde kalmış, saçları dağılmıştı. Geceliğinin açık yakasından memelerinin üst kısmı, altında toplanmış geceliğinin kenarından beyaz kalçaları görünüyordu. Öpüştük ve birbirimize baktık. Sessizliği bozan karım oldu, “Ne oldu böyle sana, uzun zamandan beri böyle yapmamıştık, değil mi?” dedi. “Evet, çok özlemişim seni!” dedim. “Ben de seni!” dedi karım. Sarıldık. Karım, “Sen de boşaldın benim eşarbıma, neden?” diye sordu karım. “Bilmiyorum, ama hoşuma gitti!” dedim. Karım, “O sapık Nizamettin şimdi benim külotumla yine 31 çekiyordur desene! Ne yapacağız Bekir?” dedi.

Cevap veremedim, çünkü ne yapacağımızı bilmiyordum. Tek bildiğim, sanırım Nizamettin’in bunu yapmasından hoşlanmıştım.